14 Mayıs 2015 Perşembe

"İNSANLAR HUKUK MEZUNU OLMANIN AVUKAT OLMAK İÇİN YETERLİ OLDUĞUNU ZANNEDİYOR"

Stajyerleri her sektörde farklı zorluklar bekliyor. Bu zorluklar, kaliteli bir özgeçmişe sahip olmakla başlıyor daha sonra staj bulmaya çalışmakla devam ediyor son olarak ise çalışan olmaya çalışmakla sonuçlanıyor. Hukuk alanında staj yapan öğrencileri ise aynı alan içinde farklı staj opsiyonları bekliyor. Kariyerini avukat olarak yönlendirmek isteyen öğrenciler, asgari maaştan daha az bir parayla geçinmek zorunda kalırken hakim stajyerleri asgari maaşın üstünde maaşla iki yıl staj yapıyorlar. 

İstanbul Kabataş'ta bulunan Çavuş&Coşkunsu Hukuk Bürosu'nda 3 yıldır staj yapan Ilgaz Yaraş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Üniversitenin ikinci yılında bir tanıdık vasıtasıyla stajını bulduğunu dile getiren Yaraş, derslerinin olmadığı zamanlarda ofise destek olduğunu fakat genel olarak hukuk öğrencilerinin staj bulmalarını çok zor ve sancılı bir süreç olduğunu söyledi. "Sırf İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden her yıl 1200 kişi mezun oluyor. Mezun sayısı çok fazla olduğu için hukukçunun bir değeri yok. İstanbul Barosu'na kayıtlı 35 bin avukat var fakat önümüzdeki 5 yıl içinde 35 bin avukat daha bekleniyor. Hedef ise dünyanın en büyük barosu olmak" diyen Yaraş, her mesleğin stajyerinin en önemli sorunu meslek teşekküllerinin stajyerler için maaş belirlememeleri olduğunu dile getirdi. 

Şu anda stajyer avukatın aldığı maaşın, asgari maaşın üçte biri olduğunu fakat İstanbul Barosu'nun stajyer avukatlar için faizsiz geri ödemeli bir kredi uygulaması olduğunu söyleyen Yaraş "Bu durumun sorumlusu olarak işverenleri görmüyorum. Hiçbir işveren bir başkasına iyilik yapma amacı taşımaz, işveren işini yürütme amacı taşır" dedi ve ekledi "Stajyer avukatların maaşları bu kadar azken, hakim ve savcı stajyerlerinin aylık maaşı 3500 TL. Savcı ve Hakimlik Sınavı'nı kazandıktan sonra iki sene staj süreleri var. Onlar devlet güvencesi altında korunurken avukatlık stajı yapanların asgari ücretten az bir parayla her ay geçinmesi bekleniyor".


Yaraş "İnsan ilişkileri iyi bir staj için ilk adım" dedi

Devlet üniversitelerini ve vakıf üniversitelerini hukuk eğitimi açısından kıyasladığı zaman ikisinin de kendilerine göre avantajları ve dezavantajları olduğunu dile getiren Ilgaz Yaraş "İstanbul Üniversitesi'nde her sınav klasik tarzda yapılır ve çarşaf çarşaf kağıt harcarsınız. Seçenekli sorular olmadığı için konuyu bilmiyorsanız boş kağıt verirsiniz. Test çözerek hukuk fakültesinden mezun olan öğrenciler staj dönemlerinde mağdur oluyorlar. Devlet üniversitesinden mezun olduğunuzda hukuk bilginiz oluyor fakat ingilizceniz olmuyor. Vakıf üniversitesinde ise tam tersi bir durum söz konusu. İngilizce bilen mezunları sadece çeviri için kullanıyorlar çünkü onların hukuk bilgisi yeterli olmuyor" dedi. 

"Adliye stajında, stajyer avukat olduğunuzu çaktırmamak gerekiyor"

Her öğrencinin öğrencilik döneminde kendini geliştirmesi gerektiğini ve alt yapısı sağlam olarak zorunlu stajına başlaması gerektiğini savunan Yaraş "Adliye stajının ilk altı ayında her gün adliyeye gidip imza atmanız gerekiyor bu yüzden şehir dışına çıkmanız yasak. Stajyerler sömürülmeye müsait oldukları için aynı anda kendilerini geliştirmeye çalışmaları çok zor. Hukukçuların zorunlu staj dönemi çok yoğun ve zor geçiyor" dedi. Yasal bir zorunluluk olmadığı sürece stajyer avukat olduğu belli edilmemeli diyen Yaraş "Memurlar stajyer olduğunuzu anladığı anda rahat ve umursamaz bir hava takınmaya başlıyor ve talepleriniz yerine getirilmiyor. Karşınızdaki insan, sizin yırtınarak staj döneminizi atlatmanız gerektiğini ve hiçbir güvenceniz olmadığını bildiği için böyle davranıyor" diye değerlendiriyor.


Ilgaz Yaraş staj yaptığı ofiste


"Hukuk fakültelerinde avukatlık veya hakimlik dersleri yok"

Hukuk fakültesinden mezun olan herkesin avukatlığa veya hakimliğe hakim olduğu düşüncesinin yanlış olduğunu ve avukatlık derslerinin sadece baroda, hakimlik derslerinin ise akademide alınabileceğini söyledikten sonra yurtdışından örnek veren Ilgaz Yaraş "Yurtdışında avukat olmak için dört senelik hukuk eğitiminin üzerine üç sene yüksek lisans yapmanız gerekiyor. Gördükleri dersler çok kapsamlı ve pratikte de uygulayabiliyorlar. Biz ise sadece kanunu bilerek mezun oluyoruz" açıklamasında bulundu. 


"Rehin alınan savcının durumu neden güvenlik zafiyeti olarak görülmüyor da bir mesleği işaret ediyor?"

Yaraş aynı zamanda, geçtiğimiz ay Çağlayan Adliyesi'nde rehin alınan ve daha sonra polisin gerçekleştirdiği operasyon sonucu hayatını kaybeden Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz olayı hakkında görüşlerini paylaştı. "Rahmetli savcının kaçırılıp öldürülmesi olayında söz konusu durum; adliyeye avukat taklidi yapılarak  avukat cübbesiyle girilmesi. Burada göz önünde bulundurulması gereken nokta şu; kimliği olmayan insanları neden içeri alıyorsunuz? İnsanlar avukat rolü yapabilir korkusu oluşması gerekirken, avukatlar teröristlik yapabilir korkusu oluştu. Bu olaydan sonra adliyede avukatlar x-ray taramasından geçiyor. Güvenlik görevlisi eliyle arama yapmadı diye durum üst araması olmaktan çıkmıyor. Olaydan sonra adliye girişinde sürekli bir yığılma var çünkü o kadar avukatı seri bir şekilde içeri alacak bir düzen yok" dedi.

Haber türü: Foto haber
Fotoğraflar: Hazan CELHUNZ

8 Mayıs 2015 Cuma

"DEVLET ÜNİVERSİTELERİ ÖĞRENCİLERE STAJ KONUSUNDA YARDIMCI OLMUYOR"

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi son sınıf öğrencisi Halil Güçlü, borsa aracı kurumunda staj yapan bir iktisat öğrencisinin, stajyerden çalışana nasıl dönüşebileceğini anlattı. Bölümünde zorunlu staj olmadığı için staj yapmaya karar verdiğinde okulundan veya çevresinden yardım alamadığını dile getiren Güçlü, tek tek borsa aracı kurumlarını aradığını ve özgeçmişini yolladığını anlattı.

İstanbul Akatlar'da bulunan bir borsa aracı kurumunda yedi ay önce staj yapmaya başlayan Halil Güçlü'ye göre staj başvurularının zorlaşmasının sebeplerinden bir tanesi, iş yerlerinin öncelikle "Kimin yeğenisin?" veya "Kimin tanıdığısın?" diye sormaları, daha sonra ise öğrencinin okuduğu bölümün zorunlu stajı olup olmadığı. Şirket politikasına göre stajyerlere sigorta  yapılmasının ve maaş verilmesinin değiştiğini dile getiren Güçlü "Hiçbir şirket kolay kolay bu külfetin altına girmek istemiyor. Ben de staj yaptığım şirkette sigortasız çalıştım ve maaş almadım. Sadece öğlen yemeklerimi karşılaması için bana bir Multinet verdiler. Ulaşımımı da kendim sağlıyorum" dedi. 


Halil Güçlü staj yaptığı ofiste 

"Şirketin rolü önemli fakat öğrencinin de staj süresi boyunca aktif olması gerek"

Halen devam eden stajının başlangıcında, kurumdan beklediğini alamadığını fakat kendi çabasıyla sorumluluk alıp kendisini kanıtladıktan sonra stajının daha verimli ve keyifli geçtiğini sözlerine ekleyen Güçlü "Öğrencinin stajının verimli geçmesi ne sadece öğrenciye bağlı ne de sadece staj yaptığı kuruma bağlı. Stajyerin bir şeyler öğrenmek için çabaladığını ve istekli olduğunu gören çalışanlar bir süre sonra mutlaka onunla paylaşımını arttırır. Sadece ofis ortamında değil ofis dışında da iyi ilişkiler kurmak stajyeri ileri süreçte şirkette bir çalışan olmaya götürebilir" açıklamasında bulundu. 


Borsa piyasa ekranı

"Yaptığım onlaraysa öğrendiğim banadır"

İşe başlama sürecini anlatan Güçlü "Bir yerde stajyer olarak çalışmak işe alım sürecinde size bir öncelik sağlıyor. Ofis ortamını ve diğer çalışanları zaten staj yaptığınız dönemde tanıdığınız için diğer başvuranlara göre bir artı tabi ki. Fakat işe başladıktan sonra ünvan ve mevki sahibi olmak istiyorsanız askerlik önünüze engel olabilir. Okul bittikten sonra askerlik yapmak mantıklı" dedi ve ekledi "Her durumda stajyer bir şirketin maaşlı çalışanı olmak istiyorsa çok çaba harcamalı ve şirketin beklentisini karşılamalı. Çalışkan bir stajyerin işe alımı daha kolay". 

Haberin videosunu aşağıda izleyebilirsiniz

Haber Türü: Multimedya
Kamera: E. Özlem Gürpınarlı



30 Nisan 2015 Perşembe

"YURTDIŞINDA STAJ YAPMADAN MÜDÜR OLUNMUYOR"

Son dönemde yurtdışında staj yapma imkanına sahip olan öğrenciler, okudukları bölümün sektörüne göre farklı ülkelerde staj yapıyorlar. Mühensidlik öğrencileri Almanya’yı, turizm öğrencileri Amerika, Cape Town, Avusturalya’yı, iktisat öğrencileri ise genellikle İngiltere’yi ve Amerika’yı tercih ediyor. United Towers Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı aracılığıyla görüştüğüm Çağatay Korkmaz, turizm sektörü hakkındaki görüşlerini ve yapmakta olduğu stajı anlattı.

Lisede Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Akdeniz Üniversitesi’nde Konaklama İşletmeciliğini bitiren Çağatay Korkmaz şu anda Amerika’nın Texas eyaletinde Omni Barton Creek Resort & Spa otelinde staj yapıyor. Kariyeri için emin adımlar atmak istediğine değinen Korkmaz “Rotamı Amerika’ya çevirmemdeki en önemli sebep Swiss Hotel The Bosphorus’ta 4 yıl çalıştıktan sonra yurtdışı tecrübesi olmadan müdür olamayacağımı görmem ve bu tecrübeyi kazanmak istemem oldu. Eğer Türkiye’de turizm sektöründe çalışıyorsanız yurtdışı eğitimi veya staj deneyimi şart” dedi.

Austin Texas'ta bulunan Omni Barton Creek Resort and Spa 

Türkiye’nin turizm açısından Osmanlı’dan ve Atatürk’ten kalan zengin topraklara ve tarihi yapılara sahip olduğunu fakat ülkenin ekonomisinin git gide kötüye gittiğini belirten Çağatay Korkmaz, karamsar olmak istemediğini fakat bunun uzun sürede değişmeyeceğini söyledi.

“Bir turizmci dünyayı iyi tanımalı”

Çağatay Korkmaz'ın stajı, 2015'in Şubat ayında başladı ve 2016 yılında sona erecek. Staj programının başarılı olduğuna değinen Korkmaz “Deneyim kazanmak ve yeni bir dil öğrenmek her zaman iyidir. Turizm bölümünden mezun olmuş her öğrenciye staj programını kesinlikle tavsiye ediyorum. Turizmde asıl mesele, farklı kültürleri anlamak ve öğrenmek. Amerika da bu tecrübeyi kazanmak için en güzel yerlerden biri” dedi.

Çağatay Korkmaz staj yaptığı otelde

Staj programına katılmak isteyen öğrencilerin önce maddi açıdan birikimlerini hazırlamalarını daha sonra doğru şirketle bağlantıları kurup, çalışacağı oteli belirlemeleri gerektiğinin altını çizen Çağatay “Dil bilmek belki de en önemli konu. Staja gelmeden önce yabancı dil konusunda ne kadar iyi hazırlanırlarsa, staj yaptıkları yerde o kadar rahat ederler” dedi.

Haber türü: Foto haber
Fotoğraflar: Çağatay Korkmaz'ın arşivi

24 Nisan 2015 Cuma

YURTDIŞINDA STAJ YAPMANIN DETAYLARI VE SON TRENDLER

Yurtdışında staj yapmak artık kendi ülkenizde staj yapmaktan daha popüler ve nerdeyse daha kolay. Son yıllarda öğrenciler tarafından da daha çok tercih edilen yurtdışı staj programları hakkında detaylı bilgiyi United Towers Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı şirketinin yurtdışı staj danışmanı olan Zülal Öztürk'ten öğrendik.

Yurtdışı akademik ve staj programı aktivitelerine 2000 yılında başlamış olan United Towers şirketinin Türkiye'de 4 ana merkezi bulunuyor; İstanbul, Gaziantep, Ankara ve İzmir. İstanbul Taksim'de bulunan ana merkezinde program hakkında detaylı bilgi veren Zülal Öztürk "Artık öğrenciler yurtdışı staj programlarına katılmak için daha cesur davranıyor. Daha bilinçli ve istekli bir nesil yetişiyor, buna anne babalar da dahil" dedi.

"Öğrencilerin ihtiyacı olan şey teorik bilgileri pratiğe dökmek"

Her sektöre göre farklı ülkelerin talep edildiğinine değinen Öztürk "Artık insanlar hayallerine ulaşabilmek, ünvan sahibi olabilmek ve kariyerlerine hızlı bir başlangıç yapmak için farklılık yaratmaları gerekiyor. İş verenlerin önünde bir sürü özgeçmiş var. Fakat asıl önemli olan teroiyi pratiğe dökmek. Bu yüzden yurtdışında staj yapmak bir ayrıcalık" dedi ve ekledi "İngilizceniz yeterliyse ve daha önceden staj tecrübeniz varsa siz de yurtdışında staj yapabilirsiniz" dedi.

Taksim'de bulunan United Towers merkezi
Öğrenci staj programını tamamlayana kadar sürekli iletişim halinde olduklarını ve feedback aldıklarını belirten Zülal Öztürk "Yurtdışında staj yapmanın maliyetinin fazla olduğunu düşünen öğrenciler kendileri için hazırlanan programları değerlendirdiklerinde fiyatı çok yüksek bulmuyor" açıklamasında bulundu.

Meslek grubuna göre değişse de Amerika'nın eski popüleritesini kaybettiğini ve gözlerin Uzak Doğu'ya çevrildiğini belirten Öztürk'e göre mühendislik stajı için Almanya, turizm sektörü için Cape Town, Dominik Cumhuriyeti ve Yeni Zelanda'nın yeni trendler olduğunu söyledi.

Sosyal medya ve internet yoluyla gençlerin yurtdışı stajı ve akademik programlarla ilgili daha çok bilgi edindiğinin altını çizen Zülal Öztürk "Çok bilinçli bir kuşakla karşı karşıyayız. Üniversiteye girmeye hazırlanan öğrenciler daha kaliteli ve bilinçli tercihler yapmak için erken davranıyor" dedi.

Haberin videosunu aşağıda izleyebilirsiniz

Haber türü: Multimedya
Kamera: E. Özlem GÜRPINARLI


10 Nisan 2015 Cuma

“MUTFAKTA MAYONEZ VE KREMA YAPMAK İYİ KOL KASI YAPAR”

Bilgi Üniversitesi Genetik Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisi Gizem Yurdakul’un çocukluk hayali aşcı olmak. Suadiye Cafe’de üç ay boyunca gönüllü staj yapan ve paradan ziyade yemek yapmayı öğretmelerini istediğini ifade eden Gizem Yurdakul ile aşçılık stajını konuştuk.

Aşçılığın kendisi için ileriki yaşlarında keşfettiği bir tutku olduğunu söyleyen Gizem Yurdakul “Neden tek bir mesleğimiz olması gerektiğini anlamıyorum. İnsan bir meslekte uzmanlaşıp öteki ilgilerini hobiye dönüştürebilir belki ama tutkularını değil” diyor ve ekliyor “Aşçılığa ilgim sanırım sevdiğin birine yemek yapmanın sevgini belli etmenin en güzel ve doyurucu yolu olduğunu keşfetmemle başladı. Evimize gelen bir misafire, özellikle yeni tanıştıklarımı sevdiysem, ilk iş mutfağa koşup sahanda iki yumurta kırıp, o yumurtaları salonun baş köşesine, belki de son derece resmi olan misafirin önüne koymak oluyordu.”

Gizem Yurdakul yemek yaparken

Suadiye Cafe’ye hevesinin geçici olmadığını ispatlamak için yaptığı konuşmadan sonra haftanın belirli günleri sabah 07.00’dan 23.00’a kadar staj yapma imkanı bulmuş. Staj süresinin çok  keyifli ve tecrübe dolu geçtiğine değinen Yurdakul “İşe başladığımın ikinci günü, benim bedenime uygun aşçı kıyafetleri buldular. Mutfaktaki tüm çalışan ağabeylerim başta olmak üzere garson, bar ve işletmedeki tüm personel bana bir şey öğretmek için çaba gösteriyordu” dedi. Mutfak ve aşçılık deyince aklına ilk kural olarak organize çalışmak, mutfak araç gereçlerine hakim olmak ve yemek yapmaya başlamadan önce hazırlık aşamasını iyi organize etmek geliyor.

“Bir şefin kalitesini yemeğini tatmadan önce üniformasının ve özellikle manşetlerinin temizliğinden anlayabilirsiniz”

Staj döneminde öğrendiği tüyolar ise çok ilginç. “Her tabak müşteriye gitmeden önce paspaslanır, her sos yemeklerde kullanılmadan önce baş aşçı ve baş aşçı yardımcısı tarafından tadılır. Her ürün dolaplarda steril kapların içinde ve tarihli etiketlerde saklanır. Mayonez ve krema yapmak iyi kol kası yapar. Yumurtayı pişirmeden beyazlatmak için bir damla sirke tadını bozmaz ama ona düşeni yapar” diyen Yurdakul’a göre stajının ilk günleri en zor, karmaşık ve yoğun geçen dönemleri. Mutfağa alıştıktan sonra ise daha sistematik ve sakin çalıştığını dile getiriyor ve ekliyor “Staj yaparken tuttuğum not defterinden hala faydalanıyorum. En basitinden tost içine koyduğunuz kaşar peyniri rendeleyip koyarsanız öteki malzemelerle çok daha iyi harmanlandığını fark edeceksiniz” diyor.

Gizem Yurdakul'un yaptığı imam bayıldı


Stajın bitmesine yakın ortalama bir şefle aynı sürede tabağı çıkartabilir hale geldiğine ve hiçbir yemek eğitimi almadan hazırladığı tabakların müşterilere ulaşmasına hala inanamıyor. Mutfakta keskin ve kocaman bıçaklarla hızlı doğrama egzersizleri sırasında defalarca kestiği parmaklarını saymazsak hiçbir kaza yaşamadığını söyleyen Gizem Yurdakul’un kadın aşçılarla ilgili düşünceleri ise şöyle “Ben konuştuğum tüm şeflerden bu sektörde yükselmenin kadınlar için tüm mesleklerde olduğundan daha da zor olduğunu duydum. Çok yüksek gerilimli bir iş, zor çalışma saatleri ve yüksek rekabetin kadınlara göre olmadığı kanısındalar. Ve evet hiç kadın bir aşçıyla sohbet etme fırsatı bulamadım. Aşçılığın kadınlar için özel bir zorluğu olduğunu düşünmüyorum ancak aşçı olmaya karar verdiyseniz bilmeniz gereken en önemli şeyin herkes için tatilin sizin için fazla mesai demek olduğudur. Bunu en iyi babalar gününe özel pazar brunchunda, o sabah orda bulunan her baba- kız için babamdan uzak omlet pişirirken anladım.”

Fotoğraflar: Hazan Celhunz-Gizem Yurdakul'un arşivi
Haber türü: Foto haber

3 Nisan 2015 Cuma

NTV'DE GÖNÜLLÜ STAJYERLİKTEN HOLLANDA'DA TELEVİZYON VE RADYO PROGRAMCILIĞINA UZANAN BİR DÖNEM

Kadir Has Üniversitesi Radyo Sinema ve Televizyon bölümü öğrencisi Selin Gündoğdu, Erasmus programı sayesinde yaptığı yurt dışı stajıyla ilgili bilgi verdi.

2014-2015 eğitim yılının güz dönemini Hollanda'da bulunan Windesheim Üniversitesi'nde geçiren Selin Gündoğdu, yaz dönemi stajını ise NTV'de yaptı. Erasmus döneminde okuduğu üniversitede aktif olarak televizyon ve radyo programı yaptığını belirten Gündoğdu "Televizyon programının konsepti, belirlenmiş konu üzerine karşıt görüşlü iki kişiyi bir araya getirmek ve görüşlerini kendi argümanlarıyla savunlamarını sağlamaktı" dedi.

Yine üniversitenin aktif olarak yayınlanan radyo programında ise her hafta konuların değiştiğini fakat genel olarak belirlenen konunun olumlu ve olumsuz yönlerini incelediklerini belirtti. 

Yaz döneminde gönüllü olarak NTV'de staj yaptığını sözlerine ekleyen Gündoğdu "Stajım bir ay sürmesine rağmen yoğun geçti. Basın alanında tecrübe sahibi değildim. NTV'de yaptığım stajla bilgi sahibi oldum. Basın bülteni hazırladım, televizyon programlarında asistanlık yaptım, ingilizce biliyor olmam çok işime yaradı tek başıma röportaja yolladılar" dedi. 

Görüntüler: Selin Gündoğdu-Özlem Gürpınarlı
Haber türü: Sesli foto röportaj

20 Mart 2015 Cuma

İŞVERENLER ARTIK DAHA DİKKATLİ

İşverenlerin gerek stajyerleri gerekse çalışanlarını sigortasız çalıştırmalarının tespiti artık daha kolay. Sigortasız çalışanların başına gelebilecek herhangi bir iş kazasında işverenleri yüklü para ve hapis cezaları bekliyor. Stajyerlerin, çalışanların ve işverenlerin hukuki hakları hakkında bilgi veren İş Hukuku Avukatı Serpil Özcan, hukuki süreçte yıpranmak istemeyen işverenlerin, denetim ve eleman çalıştırma konusunda daha dikkatli ve hassas olduklarını anlattı. 



Tür: Sesli foto röportaj
Fotoğraflar: E.Özlem GÜRPINARLI-Arşiv